NASA, Bennu Asteroidinde Yaşamın Temel Moleküllerini Buldu

NASA’nın Bennu asteroidinden getirdiği örnekler, yaşamın temel yapı taşlarının varlığını ortaya koydu. Bu bulgular, yaşamın kökenine dair yeni tartışmalara yol açabilir.

NASA’nın Bennu asteroidinden getirdiği örnekler, yaşamın temel yapı taşlarının varlığını gösteriyor. Uzun zamandır devam eden Dünya’da yaşamın nasıl başladığına dair tartışmalar, bu bulgularla yeni bir boyut kazanıyor.

Panspermia teorisi, yaşamın ya da yaşamın yapı taşlarının başka gezegenlerde oluşup Dünya’ya taşınmış olabileceğini öne sürüyor. Ancak daha önce Dünya’ya düşen meteorların içindeki organik maddeler, çarpma sırasında oluşan kirlenme ihtimali nedeniyle bu teorinin kanıtı olarak değerlendirilemiyordu.

Bennu’dan getirilen bozulmamış örnekler, tamamen steril koşullarda toplanmış gerçek bir “zaman kapsülü” niteliği taşıyor. Bu sayede yaşamın temel bileşenlerinin varlığı daha net bir şekilde incelenebiliyor.

Bennu, Güneş Sistemi’nin oluştuğu ilk dönemlerden beri büyük ölçüde değişmeden kalmış bir gök cismi. OSIRIS-REx uzay aracı, 24 Eylül 2023’te Bennu’dan topladığı 121,6 gramlık kaya ve toz örneğini Dünya’ya getirdi. Uzay aracı, saniyede 28 kilometre hızla hareket eden bir asteroitle buluşup örnek toplamayı başardı.

Bu örnekler üzerinde yapılan analizler, DNA ve RNA’yı oluşturan beş temel nükleobazın tamamının tespit edildiğini gösterdi. Ayrıca, canlıların kullandığı 20 amino asidin 14’ü örnekte mevcut. En dikkat çekici bulgu ise daha önce hiçbir meteoritte görülmemiş olan triptofan amino asidinin izlerine rastlanması oldu.

Triptofan, Dünya’da vücudun serotonin ve melatonin üretmek için kullandığı, besinlerden almak zorunda olduğumuz bir amino asittir. Ancak bu molekül, atmosferden geçerken meteorların maruz kaldığı yüksek ısıya dayanamadığı için şimdiye kadar hiçbir uzay kaynağı örneğinde tespit edilememişti.

Serotonin, insanda mutluluk ve canlılık veren bir nörotransmitter iken, melatonin uyku kalitesini artıran bir hormondur. OSIRIS-REx’in korunaklı kapsülü, triptofanın ilk kez gerçekten “Dünya dışı” olabileceğini kanıtladı.

Ancak triptofanın varlığı, başka bir dünyada yaşam belirtisi olarak tek başına yeterli değil. Çünkü bu amino asidin biyolojik süreçler olmadan da oluşabildiği kesinleşti.

Bilim insanları, bu keşfin, yaşamın yapı taşlarının göktaşlarıyla taşındığı fikrine en güçlü kanıtlardan biri olduğunu belirtiyor. Öte yandan, Bennu’nun 2182 yılında Dünya’ya çarpma ihtimali de yüzde 0,037 olarak hesaplanıyor. Böyle bir çarpışma, küresel kışa yol açabilir; ancak şimdilik Bennu’nun sunduğu en büyük şey, yaşamın kökenine dair ipuçlarıdır.

İlgili Haberler: Gizemli Ziyaretçinin Kalp Atışları Gözlemlendi · Japonya’nın No. 7 Navigasyon Uydusu Uzaya Fırlatılıyor

Başa dön tuşu